Hakkımızda | Ha-Mim

Hakkımızda

Bismillahirrahmanirrahim.

Girizgâh

İman esaslarının tahkikini hedefleyen ve bir Kur’an tefsiri olan Risale-i Nurların ışığı altında yapmaya çalıştığımız tespitleri yayınlamak amacıyla böyle bir sitenin kurulmasına ihtiyaç hissettik. Amacımız, bu eserleri çalışırken karşımıza çıkan düsturların bu şekilde bir kaydını oluşturup muhafaza etmektir. Ta ki, böylesi derslere ihtiyacı olduğunu hissedenlerin bu kayıtlara ulaşmalarına imkân vermiş olalım.

Esaslar

Önemli olduğunu düşündüğümüz çıkış noktamız şu esaslara dayanıyor:

1. Günümüzde iman eğitimi ya da dini eğitim denince, genelde insanlar, bazı fıkhî kuralların ezberlenmesi şeklinde anlıyorlar. Ya da sadece bilgilenme -enformasyon- olarak algılanıyor. İman eğitiminin gerekliliği ya da nasıl bir eğitimden geçilmesi gerektiği bilinmiyor.

2. Kur’an, iman eğitimi vermek için gönderilmiş bir kitaptır. Tahkik ve ardından tasdike dayanan ve şuhudi (gözlemlenebilir) delillere bakarak gayba iman etmeye davet, Kur’an’ın usulüdür. Kur’an’ın bu usulü, günümüzde çoğunlukla bilinmiyor. Bu yüzden de, Allah’a iman, taklidi bir seviyede kalıyor.

3. Risale-i Nurlar Kur’an’ın bu usulünün farkında olarak imana yaklaşıyor. Bu sitede kayda almaya çalışacağımız tespitleri de hep bu usul ışığında değerlendirmeye çalışacağız. İmanın taklit düzeyinden tasdik düzeyine çıkması için âlem-i şahadetin şahitliği altında gayba iman eğitimini esas alan bir Kur’an okuması yapılması gerektiğine inanıyoruz.

İman ve Eğitim Tarifimiz

Site logomuzun hemen altındaki “İman Eğitimi Çalışmaları” şeklinde sunduğumuz gaye ve maksadımızı şu şekilde özetleyebiliriz:

Akıl ve kalbin imtizacı ile tahkik ve tasdike dayanan bürhanî ve Kur’anî iman eğitimi çalışmaları.

Akılda kalıcı olması açısından formülize etmek gerekirse:

  • Tahkik (hakikatini araştırma)
  • Tasdik (araştırma ve sorgulama sürecinden sonra doğruluğunu şahsen her bireyin kendisinin “Bu doğrudur.” sonucuna ulaşması)
  • Bürhan (gözümüzü yaratılışa kapatmadan; aksine gözümüzle gördüklerimize bakarak, görmediğimize iman etme) ve
  • Tevhid (Allah’ın birliği) eksenli iman eğitimi.

Eğitimden maksat da, bilgi edinimi değil; çünkü “İman, bilgi cinsinden değildir.” Mesela, yüzme öğrenmeyi ya da bir müzik aleti çalmasını öğrenmeyi düşünelim. Yüzme fiili sırasında yapılan hareketlerin kitaptan öğrenilmesi yüzme öğrenmek demek değildir; ya da müzik notalarını sadece ezberlemek, sizi bir müzik aleti çalabilir hale getirmez. Onun için, o öğrendiklerinizin eğitimini yapmanız gerekmektedir. İyi bir yüzücü ya da iyi bir müzisyen olmak için belki bir kaç saat ya da en fazla bir kaç gün içerisinde öğrendiğiniz nota ya da yüzme hareketlerinin eğitimine yıllarca devam etmeniz gerekir. Günümüzde iman eğitimi meselesinin genelde göz ardı edilen yönü budur.

Aynı şekilde, vurgusunu yapmak istediğimiz bir kavram da tevhiddir. Allah’ın birliği şeklinde özetlenen bu prensip, Kur’an’ın en önemli konusudur. Daha uzun açıklama ve yorumları sitemizde yayınlanacak olan yazıların içeriğine havale ederek, burada çok kısaca şöyle diyebiliriz. Tevhid, “Allah birdir.” demenin de ötesinde, her yaratılanda mutlak bir Yaratıcıyı görmenin adıdır. Mesela, çok karmaşık bir elektronik alete bakarak, bunu yapsa yapsa şu şirket yapabilir demek çok basit bir seviyede o aleti o şirkete vermenin bir örneğidir. Ama bir başka şirket gelip dese ki, ama şu parçasını ben yaptım; diğeri de şu diğerini de ben yaptım iddiasında bulunsa, bu seviyedeki bir tespit o iddialar karşısında bir savunma yapamaz. Ama her bir parçasının o tek bir şirket tarafından yapıldığını insan bilse, öğrense ve onun eğitimini yapıp uzmanlaşsa, o iddialar karşısında çok rahat “Hayır değil.” der ve ispat edebilir. İşte aynen bunun gibi, kâinata bakıp, bu kadar şey, kendi kendine olacak değil ya, muhakkak bunun bir yapıcısı olması lazım demek, tevhid inancının ancak ilk adımı olarak görülebilir; ancak tahkik, tasdik, bürhan ve tevhid eksenli bir iman değildir.

Kelime-i Şehadet’te Formülize Edilmiş İman Usulü

Aslında bu iman usulü, çok iyi bildiğimizi zannettiğimiz ve belki de binlerce kez tekrar ettiğimiz Kelime-i Şehadet’te özetlenmiştir. Eşhedu en La ilahe illa Allah. Birinci kelime: Eşhedu (Şehadet ederim): Dikkat edilirse ilk önce “Allah var.” ile başlamıyor. İlk olarak şehadet ediyoruz yani kâinata, yaratılışa bakıyoruz bu neyin nesidir diye. Muazzam bir eser karşısında bunun bir yapanı olması lazım diyoruz. Ve onu aramaya başlıyoruz. İbrahimvari, güneşe bakıyoruz, aya, bulutlara, atoma, dağlara, taşlara… Her birisinde, ikinci kelime olan La ilahe ile görüyoruz ki bunlar yapıcı, yaratıcı olamazlar. Bu şekilde La ilahe demeden illa Allah demenin aslında çok bir önemi yoktur. Çünkü illa Allah sonuçtur ya da sonuç olmalıdır. Önce “Allah var.” deyip ondan sonra da “Ben de şu an onun yarattığına bakıyorum.” demek inandığımızı söylediğimiz Kelime-i Şehadet’in verdiği derse ve onun eğitim usulüne zıttır. Ancak her yerde La ilahe gözlemini yaptıktan sonra, üçüncü kelime: illa Allah sonucuna varabiliriz. Gerçek iman, tahkiki ve tasdiki iman budur. Bürhana dayanan gayba iman bu demektir. İman eğitiminden kastettiğimiz budur.

“Allah birdir.” demek, her ne kadar küfür değilse de, tahkik edilmiş iman da değildir. İmanın başlangıcıdır; bu başlangıçtan sonra eğitime devam edilmelidir. Aynen notaları ezberledikten sonra elinizdeki müzik aletini çalabilmek için eğitiminize devam etmeniz gerektiği gibi. Kur’an’da ve onun bir tefsiri olan Risale-i Nurlarda bu tür bir iman eğitimi verilir ve biz de bu imana yaklaşım usulünün farkına varmak ve bu yolda kendimizi eğitmek için bu siteyi hazırlamaya karar verdik. Okuyanlar da bu siteden bir şekilde istifade ederlerse memnun oluruz.

Sitemizle İlgili

Sayfalarımızda, en azından şimdilik, şu tür yazılar bulacaksınız.

  1. Akılda kalıcı olması açısından, kısa ve öz tespitler. Bunlar, Risale-i Nur derslerini okuyup tartışırken ortaya çıkmış, dikkatimizi özellikle çekmiş özet cümleler. Bize göre, o meselenin en can alıcı noktaları. Üzerinde düşünülüp herkesin o konuları açması, genişletmesi kendi dünyalarına getirmesi beklenir.
  2. Bazı konular üzerinde tartıştığımız, fikir alışverişi yaptığımız mektuplar. Bunları olduğu gibi, orijinal haliyle yayınlayacağız. İçeresindeki konuları belki sizler de merak etmiş olabilirsiniz. Değinilen mevzular, verilen cevaplar, sorulan sorular belki sizin için de önemli olabilir.
  3. Sitemize kayıtlı yazarlarımızın yayınlamış olduğu Kur’an, Risale-i Nur ve Kâinata dair yazılar. Yazarlar sayfasına giderek yazarlarımız hakkında daha detaylı bilgilere ulaşabilirsiniz.
  4. Ha-mim derslerinin kayıtları. Bu sitedeki tespitleri ve esasları çıkarmaya çalıştığımız sohbetlerin kayıtlarını arşivliyoruz. Bu arşive, Ders Kayıtları sayfasından ulaşabilirsiniz.

Neden Ha-Mim?

Resulullah(savs)’ın dünyada koruyucusu olan amcası Ebu Talib’in vefatından sonra kendisine yapılan maddi tecavüzlerin başlamasıyla birlikte bir dizi Sureler vahyedildi. Bu Surelerde dikkatimizi çeken bazı ortak özellikler var ki bizi “Ha-Mim” aşığı yaptı. Gerek nüzul sırasına göre, ve gerekse şimdi İslam aleminde genel kabul görmüş Hatt-ı Osman Mushaflardaki sure sıralamalarına göre, Ha-Mim “işaretiyle” 40. sıradaki Mümin (Gafir) Suresiyle başlayan ve 46. sure olan Ahkaf Suresiyle biten ve hepsi de Mekkî olan 7 adet sureler birbirlerini takip ederler ve hepsi de Kur’an’ı şahit göstererek başlayıp tevhid esaslı eğitim verirler.

Kur’an, bütün zamanlara ve bütün insanlara, Rabbu’l-aleminin bir Rehberlik konuşmasıdır. Her çağ, her kişi bu konuşmadan payını alır, alması beklenir. Resulullah(savs)’ın maddî korumalardan mahrum kaldığı dönem ile çağımız şartarı arasında bir benzeşme gördüğümüz için bu dönemde vahyedilen bu surelerin hepsinde Kur’an’a dikkatleri çekmesi bize de bir rehber oldu. “Ha-Mim”leri hatırladığımız her an Kur’an’ı hatırlıyoruz, Resulullah(savs)’ın savunmasız kalışını hatırlıyoruz, bütün savunmasızlığına karşı Kur’an’a dikkatlerin toplanması gerektiğini hatırlıyoruz. Yani, “Ha-Mim” bizi Kur’an’a davet ediyor, biz de ”Ha-Mim” diyerek Kur’an’a kulak vermek, onu kendimize rehber edinmek istedik.

Bu sitemizi de Ha-Mim adıyla andık.

Son Söz

Bu sayfaları zaman içerisinde güncellemeyi hedefliyoruz. Bu sebeple, zaman zaman, bazı yazıların yerleri değişebilir. Yeni sayfalar eklenip diğerleri belki silinebilir. Sorularınız, yorumlarınız ve canlı sohbetlerle ilgili detaylı bilgi almak için İletişim sayfasındaki formu doldurarak bize mesaj gönderebilirsiniz. Sizlerin görüşlerinizi öğrenmekten memnun olacağız.

Sorumluluk Reddi

Sitemizde yayınlanan yazıların her türlü sorumluluğu yazarlarına aittir. Sayfalarımızda kullanılan resimler, çizimler, ses ve video dosyaları gibi içeriklerin telif hakları eser sahiplerine aittir.