Oruç tutarken, kendi bedenini aştın, ruhunun kaygılarıyla yaşamaya başladın. Niyetlisin artık; kalıbının önceliklerini askıya aldın, kalbinin önceliklerini önceledin. Ruhunu kurtarma telaşındasın.
Ruhunun üzerindeki beden örtüsü inceliyor. Kalıbının tortuları eriyor, kalbinin berraklığı ortaya çıkıyor. Ruhun, asıl Ruh olan vahiyle yakınlaşıyor. Vahiy, ‘Ruh’ül Kuds’tür; “temiz bir rayiha”dır, “kutsi bir kokudur.” Yemeden içmeden kesilince, ruhun o rayiha ile koklaşmaya başlar, tanışır, yeniden buluşur, kendi kaynağına döner.
İşte bu yüzden, Ramazan, vahyin kokusunu önceleyene Kur’an ayıdır, vahiy bayramıdır. Oruçluya, yeni ve yeniden indirilir Kur’ân. “Ramazan ayı ki, onda Kur’an indirilir” mealindeki ayet, şimdi ve burada herbirimiz için geçerlidir. Aklını Kur’an’ın iniş üssü haline getirmedikçe, orucu tutamazsın, orucun bahşettiği eşsiz fırsatları elinden kaçırırsın.
Senai Demirci