Ev kavramını, duvarların kapsadığı ve içinde “mahremiyetimizi koruduğumuz yer” olarak algılayabiliyoruz genelde. Halbuki “ev”i daha kapsamlı ve iman ile yaşanan bir “mesken” (sükunet bulunan yer) olarak değerlendiren şu ayetlerle birlikte konuyu gündemimize getirelim:
وَاللّهُ جَعَلَ لَكُم مِّن بُيُوتِكُمْ سَكَنًا
16:80 “Allah, size evlerinizi (içinde) “güvenlik ve huzur bulacağınız yerler” kıldı…”
وَاجْعَلُواْ بُيُوتَكُمْ قِبْلَةً وَأَقِيمُواْ الصَّلاَةَ وَبَشِّرِ الْمُؤْمِنِينَ
10:87 “…Evlerinizi namaz kılınan (ve kıbleye dönük) yerler yapın ve namazı dosdoğru kılın. Mü’minleri de müjdele.”
فِي بُيُوتٍ أَذِنَ اللَّهُ أَن تُرْفَعَ وَيُذْكَرَ فِيهَا اسْمُهُ يُسَبِّحُ لَهُ فِيهَا بِالْغُدُوِّ وَالْآصَالِ
24:36 “(Bu nur,) Allah’ın, onların yüceltilmesine ve isminin zikredilmesine izin verdiği evlerdedir; onların içinde sabah akşam O’nu tesbih ederler.”
وَاذْكُرْنَ مَا يُتْلَى فِي بُيُوتِكُنَّ مِنْ آيَاتِ اللَّهِ وَالْحِكْمَةِ إِنَّ اللَّهَ كَانَ لَطِيفًا خَبِيرًا
33:34 “Evlerinizde okunmakta olan Allah’ın ayetlerini ve hikmeti hatırlayın. Şüphesiz Allah, latiftir, haberdar olandır.”
فَلْيَعْبُدُوا رَبَّ هَذَا الْبَيْتِ
106:3 “Şu evin Rabbine kulluk etsinler.“