Yansımalar

Kur’an’ın dört temel makasıdı ve dört temel insan ihtiyacı

Kur'an'ın dört temel makasıdı ve dört temel insan ihtiyacı | Ha-Mim

Milletler ve sınıflar arasındaki kavganın nedenlerinin neler olduğunu düşünürken farkettim ki insanda adalete çok şedid bir ihtiyaç var ve insan, basına gelen bir adaletsizliğe bütün hisleri ile karşı çıkıyor. Sonra, kainatta her şeyin bir mizan ve düzen içerisinde mükemmel bir denge ve adalet üzerine oturduğu geldi aklıma; neden insanoğlu karıştığı her işi karıştırmak zorundaydı ki?

Daha sonra nedense, Kur’an’ın dört temel makasıdından birisinin niçin adalet olduğu geldi aklıma? Ve nihayetinde:”neden ana tema tevhid, ahiret, nubuvvet ve adalet?” diye bir soru geldi dünyama.

Sonra kendime sorunca farkettim ki insanda cereyan eden çok şiddetli dört temel ihtiyaç var: Varlığının kaynağını anlamak; nereden geldiğini bilmek ve tanımak ihtiyacı, doymak bilmez hissiyatlar ile ebediyete olan ihtiyacı, bu ihtiyaçlarına cevap ararken aynı tecrübeleri yaşamış bir şahid ve müjdecinin rehberliğine olan ihtiyacı ve adalete her seviyede olan ihtiyacı; kişinin kendi dünyasındaki denge, kainat ile olan ilişkisindeki denge, ubudiyetindeki denge, diğer bireyler ile olan ilişkisindeki denge ila ahir…

Böylece Kur’an, tevhid ile varlığın kaynağını bilme ihtiyacına, ahiret ile ebediyete olan ihtiyacına, nubuvvet ile rehbere olan ihtiyacına ve adalet ile daima ifrat ve tefrit arasında savrulan insanın dengeye olan ihtiyacına cevap veriyor…

“Madem yapan bilir, elbette bilen konuşur.” Kur’an, insanı yapanın apaçık konuşmasıdır.

Yazar hakkında

Osman Demir

Evliya Çelebi’nin “Onbir ay yirmisekiz gün kaldım hala yaz gelecek diyorlardı” dediği coğrafyada dünya misafirhanesine gözlerimi açmışım. Sorular, kaygılar, korkular, hüzünlerle ve bu yaşadığım hallere cevap bulma gayreti ile geçen yirmi üç yıllık bir zaman diliminin ardından geldiğim ve bana her yönüyle yabancı olan ülkede yirmiüç yıl boyunca inşa etmeye çalıştığım “Müslüman” kimliğimin adım adım çöküşünü yaşadım. Yirmialtı yaşına ulaştığımda Nano-Malzemelerde aldığım Master derecesiyle hayatımın en büyük anlamsızlığına düştüm çünkü hayatımın en büyük “putunun” insaniyetimin ebedi ihtiyaçlarını karşılamaktaki acziyetini iliklerime kadar hissettim. Şimdi, Rabbim ile ilk defa tanıştığım ve vatanım bildiğim arzın bu yakasındaki topraklarda dünya tasavvurumu Vahyin ışığında nasıl inşa edebilirim, nasıl mü’min bir abd ve vazifesinin şuurunda olan bir halife olarak yaşarım diye arayışlara ve duaya devam…

Yorum yazın

2 Yorum