Kainat ve İnsan

Peygambersiz Hayat Anlamsız Olurdu -IX-

Peygambersiz Hayat Anlamsız Olurdu -IX- | Ha-Mim

Şimdi Benim Şartlarımda Elçinin Doğruluğunu Kanıtlayacak “Güven Belgesi” Var mı?

Düşünce yolculuğumuzun önceki aşamalarında, kendisini Yaratıcının görevlendirdiğini iddia eden birisinin doğru olup olmadığı onaylayabilmek için, Elçinin yaşadığı dönemdeki insanlar açısısndan en önemli kriterin Yaratıcının Elçi’yi tasdik etmek üzere ‘yaratılış düzeninde değişiklik yapmak’ yani mucize sergilemek olduğunu ifade etmiştik. Çünkü metin parça parça geldiği için o dönem insanları bakımından metindeki mesajların insanın gerek kendisi gerekse evrende gözlenen özelliklerle uyumlu olup olmadığını kontrol etme imkanı olmadığını, ayrıca mesajı taşıyan Elçinin hayatı devam ettiği için onun mesaj içeriği ile bir bütün halinde tutarlı bir yaşayışının olup olmadığını da tam olarak ölçeme imkanı olmadığını da işaretlemiştik.

Elçinin vefatından sonraki her dönem insanı için olduğu gibi, bugün benim için de artık Elçi hayatta olmadığına göre en temel kriter, doğrudan mesaj içeriği ile Elçinin hayatının bu mesajlarla uyumlu olup olmadığını incelemek oluyor.

Biraz daha somutlaştırayım: Kainatın Yaratıcısının konuşması olduğu iddia edilen metnin ve onun taşıyıcısı ve uygulayıcısı olan ‘görevlinin’ iddialarını onaylayabilmem için benim nelere dikkat etmem gerekiyor? Tamam, metnin bütünü bana ulaştı. Metni inceleyerek, bu kainatta ve bende yaratılan özelliklerle metnin içeriğinin uyumluluğunu araştırabilirim. Kainat ve benim duygularım, bu metnin doğru söyleyip söylemediğine şahitlik yaparlar, yapmalıdırlar.

Görevliye gelince, o artık hayatta değil ki, mucize yaratılarak kendisinin onaylanmasını beklesin. Mucize ile bu kişinin arasındaki ilişkiyi görmem mümkün değil, çünkü bu kişi hayatta değil. Peki şimdi bu çağda ben nasıl bu kişinin görevli olduğunu anlayabilirim?

Öncelikli olarak benim böyle bir görevliye ihtiyacımın olduğundan emin olmalıyım. Yani yalnızca bir metin ile karşılaşmamın yeterli olmadığını, bu metnin bir öğretmeni, bir eğitmeni olmasının zorunluluğunu anlamalıyım. Ancak böyle bir ihtiyacı kavramış bir insan görevlendirilmesi gereken kişiyi arar ve o kişinin görevlendirildiğinin belgesini araştırır. Ben böyle bir belgeye ulaşabilmem için dört araç görebiliyorum:

1- Elçinin iddia ettiği metne ulaşabiliyorum. Madem bu metin benim Yaratıcımın sonsuz ilminden geliyor. O halde kendisi bu dünyada insanlara sunulduğu asırdan sonraki çağlarda yaşayan insanların da ihtiyaçlarına ve sorularına cevap vermesi beklenir.

Madem bu metin benim Yaratıcımın sonsuz ilminden geliyor. O halde kendisi bu dünyada insanlara sunulduğu asırdan sonraki çağlarda yaşayan insanların da ihtiyaçlarına ve sorularına cevap vermesi beklenir.
Değilse, bu metin Yaratıcının mutlak ilminden gelmiş olamaz. Şimdi benim şartlarımda da, benim sorduğum sorularımın, beklentilerimin karşılığını verecek cevabı ben de bulabilmeliyim. Bu metni inceleme ve onun gerçekten kainatın ve benim Yaratıcımın bana rehber olması için yaptığı konuşması olup olmadığını anlama imkanına sahibim. Kendi kapasitemde araştırma tercihi yapmak veya yapmamakta ben hürüm. Tercihimin sonucuna da ben katlanırım. Sorumlusu benim.

2- Bu metni bana ulaştırdığını söyleyen ‘görevli elçinin’ bana kadar ulaşmış milyonlarca insanın yaptığı tanıklıklar da benim elimin altında. Binlerce kişi bu metini inceleye inceleye gelmişler. Bu metnin içeriğinden kendi hayat şartları dahilinde faydalanmışlar. Bana da ulaştırmışlar. Ben kendimden önce yapılan çalışmaların sonuçlarından da faydalanarak şimdi benim çağımda bana rehberlik yapması için bu metni çalışabilirim. Eğer tatmin edici bulursam hayatımda uygularım, bulmaz isem, uygulamam. Fakat hala başka yerlerde böylesi bir metin olmalıdır diye araştırmaya girişirim. Çünkü benim Yaratıcımın benim sorularıma cevap vermesinin benim için zorunlu olduğunu daha önce konuşmuştuk. Eğer metin benim tarafımdan kendi iddiasını onaylattıracak bir özellikte ise, bu metni bana ulaştıran kişinin de Yaratıcının kendisini görevlendirdiği iddiasını onaylayabilirim.

3- Metnin içeriğini kendi hayat şartlarında uygulayarak bir örnek ile sergilemiş olan ‘görevli elçinin uygulamasının’ benim şartlarımda da örneklerini bana göstermesini sonsuz özelliklere sahip Yaratıcımın hikmetinden beklerim. Madem uygulama örneklerini görme ihtiyacı ile yaratmış beni, bu ihtiyacı da karşılaması gerekmez mi?

Metnin içeriğini kendi hayat şartlarında uygulayarak bir örnek ile sergilemiş olan ‘görevli elçinin uygulamasının’ benim şartlarımda da örneklerini bana göstermesini sonsuz özelliklere sahip Yaratıcımın hikmetinden beklerim. Madem uygulama örneklerini görme ihtiyacı ile yaratmış beni, bu ihtiyacı da karşılaması gerekmez mi?
Böyle bir örnek uygulamadan ben şimdi, benim şartlarımda nasıl faydalanabilirim?

Bu pratik sorunun herkes için geçerli kesin bir cevabı olamaz diye anlıyorum. Neden? Hepimiz biliyoruz ki herkesin ilgi alanına göre bir çeşit eğitimden geçmesi yaratılışımızda tecrübe ettiğimiz bir ihtiyaç. Bir eğitim kurumuna girmesem bile, öğrenmek istediğim her ne ise onun öğretildiği bir atölyeye gitmeye veya bir ustanın yanında çırak olarak çalışmaya veya bugünlerde çok kullanılan sosyal medya araçlarına müracaat etmeye mecbur olduğumu biliyorum. İnsan bir kek yapmayı öğrenmek için araca muhtaç olarak yaratılmış olduğuna göre, yaratılış maksadına ulaşmak için gerekli aracın hazırlanmaması hiç de şu kainatın düzenine uygun değildir.

Ancak arayanlar bulur. Benim özgür iradem olduğunu unutmayacağım. Metnin içeriğini onaylayıp onaylamamakta hürüm. Onaylasam bile içeriğini kendi hayatımda uygulayıp uygulamamakta da hürüm. Bu araçları araştırıp bulmaya girişip girişmemekte de hürüm. Karar bana bırakılmış. Kararımın sonucuna da ben katlanmak durumundayım.

4- Görevlinin davranışlarından ve sözlerinden bazılarının günümüze kadar ulaşmış olduğunu da görüyorum. Bu nakil metinlerinin değerlendirilmesi de söz konusu. Fakat bu nakillerin ayrıca ele alınması gerekir diye düşünüyorum.

Tefekküre devam edelim, inşallah.

Yazar hakkında

Ali Mermer

Yorum yazın